Karalamalar - ScribblesKulaktakiler

1970’s Algerian Folk and Pop

Read Time:3 Minute, 9 Second

Çoğu müzik sever Cezayir’i Rai müziği ile örtüştürmüş durumda, bunda da oldukça haklılar zira Khaled ve Rachid Taha gibi sanatçılar sayesinde bu tarz dünya çapında bir üne kavuştu. Ancak bunun bir dezavantajı var zira Cezayir’den çıkan diğer müzik tarzlarına uluslararası kulaklar ya kapalı oldular ya da fark etmediler. İşte burada benim çok severek takip ettiğim Sublime Frequences adlı müzik firması devreye girdi ve “1970’s Algerian Folk and Pop” adlı bir albüm piyasaya çıkarttı. Söz konusu albüm Hicham Chadli isimli Mısırlı müzik koleksiyoncusu ve indie müzik firması sahibi tarafından bir araya getirilmiş.

Her Sublime Frequencies üretiminde olduğu üzere söz konusu albümün kitapçığı bir bilgi zenginliği. İçerisinde söz konusu dönemin durumları, müzik izahatları bol fotoğraflarla açıklanmış durumda. Bu arada söz konusu toplama albüm Sublime Frequencies’den çıkan aynı temalı ikinci toplama albüm olduğunu da belirtmekte fayda var. İlki “1970s Algerian Proto-Rai Underground” ismiyle 2008’de yayınlanmıştı. Daha rai ağırlıklı olan söz konusu ilk toplama açıkçası bu yeni toplama kadar geniş bir yelpazeye hitap etmiyor.

Bir zamanlar Fransız kolonisi olan Cezayir bağımsızlığını kazandıktan sonra heyecanla ve yeni bir ulusal kimlik ile dünyaya adım attı. O dönemlerde özellikle rai müziği içki ve dans ile örtüştürüldüğünden pek hoş karşılanmadı hatta dönem dönem yasaklandı. Nüfusu daha fazla ve hızlıca Araplaştırmak için uğraşan devlet, özellikle popüler ve güncel müziklere yeşil ışık yaktı. Ancak bu tarzlar yurtdışında pek ilgi görmedi daha doğrusu rai müziğinin gölgesinde kaldı.

Bu toplama albümde yer alan parçalar özellikle Avrupa ve Amerika kıtaları bakımından Cezayir müziğine olan ilginin güzel bir yansımasını sergiliyor. Mağribi pop yerel kültürüne uzanan ritimler ve parçalar bir araya getirilmiş. Kozmopolit algıyı tetikleyen söz konusu parçalar, ağırlıkta hüzün dolu konulardan oluşuyor. Cezayir’in son durumları ve bağımsızlığından beri geçtiği süreç içerisinde ne yazık ki diğer Arap ülkelerine kıyasla daha sakin olması ve daha sert bir politika sürdürmediğinden dolayı bu tarz müzikler hak ettikleri yeri asla bulamadı. Ama olsun biz müzik severler yine de bu değerli müziklere ulaşıp birlikte paylaşıp keyif alıyoruz. Tüm zorluklara ve yasaklara rağmen var olmayı başaran müzikler…

Albümde yer alan parçalar arasında ilk dikkati çeken Cezayirli Morricone olarak bilinen Ahmed Malek’in ‘Hawajez’ yani sınırlar adlı parçası. Bu parçada biraz “The Good, the Bad and the Ugly” temasına kulak misafiri olabilirsiniz. Barış eylemcisi olan İdir’in 1976 yılında yayınladığı ‘A Vava Inouva’ adlı parça albümün bir diğer cevheri. Söz konusu parçada Kabyle Berber kadınlarının karlı bir gecede ateş etrafında oturup yün ipliği sarmaları dile getiriliyor.

Yanlış hatırlamıyorsam bu Fransız radyolarında ilk defa ilk onda yer alan Cezayir’den gelen parça oldu. Hatta o zaman tüm Avrupa’da çok beğenildi ve en az 7-8 farklı dile çevrildi. Bu parçada Berber halkının yaşadığı zulümler dile getiriliyor. Ne yazık ki Cezayir devleti o dönemlerde bu halkı ciddi anlamda ikinci hatta üçüncü sınıf insan olarak damgalamaya çalıştı.

Bağımsızlığından sonra gelen devletin Rai müziğine karşı olan sert tutumuna istinaden yavaş yavaş müzisyenlere müdahale edilmeye başlandı. Bu ne yazık ki ölümlere ve tehditlere doğru giden bir süreçte gebe oldu. Bundan dolayı Khaled ve Rachid Taha gibi pek çok sanatçı ülkesini terk etmek zorunda kalıp Fransa’ya iltica etti.

Ne yazık ki bu dönemde Rachid Baba Ahmed isimli sanatçı devlet tarafından öldürüldü. Bu sanatçının kardeşi ile birlikte kurduğu ikiliden albümde iki parça (Habit En Ich ve Ana Ghrib) yer alıyor. Rachid Baba Ahmed döneminde Rai müziğini elektro unsurları ile bezeyerek farklı bir boyuta taşıdı. Sitar soloları ve funk ritimleri ile Cezayir popüler yerel ezgilerini çok farklı bir yere taşıdı ancak ne yazık ki bu yaratıcılığı bağnaz bir devlet tarafından bıçak gibi kesildi. Ama müzik her zaman olduğu üzere yaşamaya devam ediyor ve bu tür sanatçıların öykülerini bizlere taşımayı sürdürüyor.

Cezayir’den gelen farklı ritimlere kulak verip, bu ülkenin müziksel bakımdan değişik açılımlarına kucak açmak isterseniz bu albüm bence sizlere güzel bir yörünge sağlayacaktır…