Psychemagik
Belki hatırlarsınız geçen yıl ‘Valley of Paradise’ 45’liği sık sık farklı müzisyenlerin vizyonu ile yeniden yorumlanarak farklı açılımlar ile bizlere sunuldu. Nu-disco tarzında süzülen bu ekibin adı Psychemagik. O zamana kadar, ilk üretimleri “Persian Rub / Tokyo Takedown” haricinde fazla bir tanınırlığı olmayan ikili, yavaş yavaş algı çıtasını yükseltmeye başladı. Leng Records bünyesinde olan ikili kısa bir süre önce karşımıza “Magik Cyrkles”, çift CD’li yeni bir toplama albüm ile çıktı. Tom Coveney ve Danny McLewin müzik yapımcılığının yanı sıra ciddi bir plak koleksiyoncusu. Paul Murphy ve Simon Purnell’in müzik firması olan Leng Records, bu toplama albüm projesi ile kendilerine yanaştığında hiç düşünmeden hemen kabul ettiler. Daha 2011’in Mart ayından beri fiilen müzik yapan bu ikilinin engin plak koleksiyonu belki de ‘Valley Of Paradise’ parçasını dinledikten beri pek çok müzikseverin merak konusu oldu. İşte bu merakı g,derme zamanı geldi.
“Magik Cyrkles” bir plak koleksiyoncusunun dünyasına açılan pencere. İçerisinde yer alan parçaların çokluğu, farklılığı ve çeşitliliği her dinleyeni yakalayacak nitelikte. Sürekli değişen, her DJ’in ucundan tutmak isteyeceği nitelikte olan toplama albüm, berrak bir müzik doruğunu yaşatıyor. Kendi felsefelerine uygun olan parçaları arka arkaya zincirleyen ikili kolaylıkla bir tarza sınıflandırılamayacak bir müziğe imza atıyor. Genel kanı bakımında bir tarza sıkıştırmamız gerekirse karşımızda derin, duygusal, sinematik, güzel, eğlenceli, tropikal, disko ve kozmik bir müzik var. Tam bir lezzeti kıvamında olan müzikal bir çorba.
İmkanları dahilinde her müzik fuarını, plak bit pazarını, internet müzik sitelerini arşınlayan ikili “Magik Cyrkles” çin ciddi bir araştırma yapmış. Sonuç olarak karşımıza belki de görüp asla yüz vermediğimiz plaklardan tek tek cımbızla sökülen ritimler sokulup tekrar bir araya getirilmiş. Albümü dinlediğinizde ortada kolay bir iş olmadığı aşikar. Uzun geceler kayıt cihazları başında harcanan emeğin meyvesi “Magik Cyrkles”. Albüm ilhamını cesurca dünyanın her köşesinden alıyor. Hülya temalı funk ritimlerinden, kozmik disko temalarına, Ortadoğu vuruşlarından dünya müziğine sokulan bir müzikal yelpaze. Tek bir saniyesi sıkmayan veya monotonluğa imkan vermeyen bir renkli müzik kitabı. Toplama çalışmada yer alan her parça orijinal halleri ile birebir plaktan alınıp analog yapısı korunmuş. Toplama çalışmanın ilk bölümünde Psychemagik değneği ile dokunulan parçaların yorumlarını dinlerken ikinci bölümde parçaların orijinal hallerini dinliyorsunuz. İki saat sınırını zorlayan albüm müzikal zihin açıcı özelliğe sahip.
Toplamanın açılışı Intrinsic Trace’in ‘Hey Policeman’ parçası, bu Fransız bestesi 1976 yılında yayınlanmış. Her ne kadar üç dakika olmasına rağmen sirenler eşliğinde tekrarlanan nakarat, funk ve rock ritimleri ile derin ve dipsiz bir müzik atmosferi sunuyor. Parça zaman zaman karanlık köşelere girse bile hiçbir zaman dinleyiciyi tek başına bırakmıyor. Bunun sonucu olarak parçayı bir defa dinledikten sonra sürekli kendi kendinize tekrarladığınızı fark edeceksiniz. Takip eden ‘Love Is’ parçası The Bear Brothers’a ait. Funk, rock ve soul tarzlarının hepsi bir arada olgun bir karışım sunuyor. Ritimlere serpiştirilen vokaller ise müziği şahlandırıp sürükleyici olmasını sağlıyor. Kesinlikle plaklar arasında kaybolmuş olan bu parçayı bulup günışığına çıkartmak bir başarı. Üçüncü sırada yer alan parça ise Krautrock tarzının en iyi temsilcilerinden biri olan Epsilon adlı ekibe ait. Krautrock, kozmik funk ve psychedelia tarzlarını bir araya getiren 1975 tarihli ‘Ayayaya’ adlı parça günümüzde karizmasından zerre kadar kaybetmeyen cevherlerden biri. Zamanının ötesinde denilen parçalardan biri, yaratıcı ve kulakları mest edecek yapıya sahip. İlk vuruştan itibaren bu parçanın farklı olduğunu algılıyor ve sonunun gelmemesi için adeta dua ediyorsunuz. Kusursuz armoniler zinciri her tarzı birbirine sorunsuz ve hissettirmeden bağlıyor. Miro’nun 1977 yılında İtalya’nın Vedette Records müzik firmasından çıkan ‘Safari of Love’ ise toplama albümün diğer cevherlerinden biri. Bu parçadan neredeyse her tarz var; klasik müzikten elektroniğe, ambient müzikten rock’a, funk müzikten disko’ya. Herşey farklı kollardan gelip tek bir yumruk halinde dinleyiciye ulaşıyor. albümde diğer dikkat çeken parça ise Raja Zahr’ın “Lebanon” albümünden gelen ve Psychemagik tarafından elden geçirilen ‘Drum Sequence’ parçası. Bu parça albümün en hayat dolu çalışması. Adeta antik bir video oyununun içerisinde dinleyeni yakalıyor ve zaman kavramını ortadan kaldırıyor. Her köşeden bir ritim ile gelen parça dinleyeni çevreliyor ve bırakmıyor. Belki fark etişsinizdir, albüm beni oldukça etkiledi, bıraksam her parçayı yazacağım ancak bu kadar yeter. Fakat şunu söylemekten çekinmiyorum; bu yıl dinlediğim en iyi toplama çalışmalarından biri.
İkili kişisel beğenilerinin yanı sıra, klasikleşmiş melodiler ve çağdaş ritimleri kucaklıyor. Böylece albümü dinleyen herkes kendine yakın bir melodi yakalayabilecek durumda. Uyarıcı, işleyici ve kavrayıcılar melodiler en bağnaz plak severlerin bile dikkatini çekecek nitelikte. Kısa parçalar uzman eller içinde uzatılmış, bazı acı çektiren ritimler makaslanıp güzelce makyajlanmış ancak bunlar yapılırken müziklerin orijinallerine her daim sadık kalınmış. Her ne kadar albümün plak baskısı geldiği günlerde tükenmiş olmasına rağmen şansınıza CD’sini bulduğunuz an kaçırmamanızı öneririm. Aslında fazla söze gerek yok bırakalım müzik kendi adına konuşsun.